BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) önümüzdeki Kasım ayında Glasgow'da düzenlenecek olan 26. Taraflar Konferansı (COP26) toplantısından önce, Ulusal Düzeyde Belirlenmiş Katkılar (Nationally Determined Contributions) olarak bilinen ulusal iklim eylem planlarının ilerleme düzeyini ortaya koymaktadır.
 
Bu süreçte, bazı ülkelerin giderek artan çabalarına rağmen, iklim değişikliği konusunda ortaya konan ortak çabaların ihtiyaç duyulanın çok altında kaldığı vurgulanmıştır.
 
Raporun bulguları ile ilgili olarak BM Genel Sekreteri António Guterres şunları ifade etmiştir: “BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin bugünkü ara raporu, gezegenimiz için kırmızı bir alarmdır. Bu durum, hükümetlerin iklim değişikliğini 1,5 dereceyle sınırlama hedefine ve Paris Anlaşması'nın hedeflerine ulaşmak için ihtiyaç duyulan düzeye yaklaşamadıklarını gösteriyor”.

 
Son derece kritik bir yıl olarak 2021
 
António Guterres, 2021'in küresel iklime ilişkin acil durumla yüzleşmek için kritik bir yıl olduğunu kaydetmiştir.
 
BM Genel Sekreteri’nin sözleriyle "Bilim bu konuda oldukça açıktır, küresel sıcaklık artışını 1,5 santigrat derece ile sınırlamak için, küresel emisyonu 2010 seviyelerine oranla 2030 yılına kadar yüzde 45 azaltmalıyız".
 
Öte yandan Guterres, COVID-19’a karşı verilen mücadelenin dünyayı "daha yeşil ve daha temiz bir şekilde yeniden inşa etme" fırsatı sunduğunu vurgulamış ve yüksek emisyondan sorumlu ülkeleri ulusal iklim eylem planları çerçevesinde 2030’a yönelik olarak "çok daha iddialı emisyon azaltma hedeflerine doğru adım atmaya" çağırmıştır.
 
Guterres ayrıca dünya çapında karar vericilerin artık eyleme geçmeleri ve iklim değişikliğiyle ilgili verilen uzun vadeli taahhütlerin insanların ve gezegenin şu an için büyük ölçüde ihtiyaç duyduğu bir on yıllık dönüşümü başlatmak için gerekli acil eylemlere dönüştürülmesi gerektiğini vurgulamıştır.
 
BM İklim Raporu "bütüncül bir resimden çok anlık bir görüntü" ortaya koyuyor
 
BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi raporu, 31 Aralık 2020 tarihine kadar ülkelerden gelen bildirimleri içermekte ve Çerçeve Sözleşme’ye taraf olan 75 ülkenin, küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 30'unu temsil eden yeni bir Ulusal Düzeyde Belirlenmiş Katkılar (NDC) durumunu ortaya koymaktadır.
 
BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi İdari Sekreteri Patricia Espinosa, COVID-19'un 2020'de birçok ülkenin bildirimlerini tamamlaması için önemli zorluklar yaratması nedeniyle Ulusal Düzeyde Belirlenmiş Katkılarla ilgili olarak bu raporun aslında “tam ve bütüncül bir resimden ziyade anlık bir görüntü” olduğunu ifade etmiştir.
 
Espinosa, COP26'dan önce ikinci bir raporun yayınlanacağını sözlerine ekleyerek özellikle büyük çapta emisyon yapan ülkeleri, bilgilerinin güncellenmiş rapora dahil edilebilmesi için mümkün olan en kısa sürede bildirimde bulunmaya çağırmıştır.
 
Espinosa, "COVID-19'un 2020'de ortaya çıkardığı zorluklara göğüs geren, Paris Anlaşması kapsamındaki taahhütlerini yerine getiren ve Ulusal Düzeyde Belirlenmiş Katkıları son tarihe kadar bildiren tarafları tebrik ediyoruz... Ancak kalan tüm tarafların adım atma ve söz verdiklerini yerine getirme zamanı gelmiştir. Bu ülkelerin Ulusal Düzeyde Belirlenmiş Katkıları mümkün olan en kısa sürede sunmaları gerekir" dedi.
 
"Bu görev daha önce sadece acil olsa da artık hayati derecede önemlidir."
 
 
Kaynak: https://news.un.org/en/story/2021/02/1085812